Haberler
ÜLKESİNDE DEMOKRASİNİN İLERLEMESİNİ İSTEYEN KİŞİ, İZİN VERİLMESİNİ BEKLEMEZ | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
ÜLKESİNDE DEMOKRASİNİN İLERLEMESİNİ İSTEYEN KİŞİ, İZİN VERİLMESİNİ BEKLEMEZ
Tarih : 11.03.2011 01:22:00 | Okunma Sayısı : 375
Basının özgürlüğünün olmaması, halkın düşünce ve ifade özgürlüğünün olmaması anlamını taşıyor.

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Yazının başlığı Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski genel başkanlarından ve başbakanlardan rahmetli Bülent Ecevit’in bir söyleşisinden alınmıştır. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumdan nasıl çıkması gerektiği konusunda yol gösteren bir anlayışı ifade ediyor. Muhalif basın mensuplarının gördüğü baskılar ve zulmün, basın mensuplarından ziyade halkın demokratik haklarının elinden alınması olduğunu anlamayı kolaylaştıracak bir anlam taşıyor. Basının özgürlüğünün olmaması, halkın düşünce ve ifade özgürlüğünün olmaması anlamını taşıyor. Çünkü, araştırmacı basın  mensuplarının yazdığı objektif haberler halkın bilgilenmesi açısından büyük önem taşıyor. Basın mensupları gelişmeleri okuyucularına ya da izleyecilerine aktaracaklar ki, vatandaşlar da kendileri ve ülkeleri hakkındaki konulardan bilgi sahibi olsunlar ve değerlendirme yapabilsinler.

     Türkiye’de bugün itibariyle çok önemli bir sorunun yanıtı aranmaktadır. “Temel hak ve özgürlükler, milli irade adı altındaki, bir çoğunluk saldırısına karşı nasıl korunacaktır?” Çağdaş demokrasinin, bilinen bir şey olmaktan çok değişen birşey olması beklenmelidir. Sanki, halk iradesi tecelli ediyormuş gibi gösterip, halka karşı takiyye yaparak iktidarda kalmaya çalışanların sonu her zaman hüsranla sonuçlanmıştır. Aşiret reisinden, ağadan ve şıhtan işaret bekleyen, eşine ve çocuklarına sürekli baskı uygulayan, seçim denilince aklına sadece parasal destekler gelen, kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutan, demokratik hak ve özgürlüklerden nasibini almamış niteliksiz yığınlara umut bağlamak,ülkeye faydadan çok zarar getirecektir.

     Demokrasinin sadece özgürlük demek olmadığını anlamak için daha çok zamana gereksinimimiz olduğu anlaşılıyor. Bireyin özgür olabilmesi önce eğitim ve daha sonra da  ekonomik güç gerektirir. Eğitimsiz ve yoksul halk kesimlerinin demokratik haklar konusunda talepte bulunmasını beklemek hayal etmekten öteye geçemeyecektir. Türkiye’deki demokrasinin asıl sorununun ekonomik vurgun sorunu olduğu ortadadır. Bu durumun yapısal bir nitelik kazanması düşündürücüdür.

     Çok partili rejime geçtiğimiz 1950 yılından itibaren iktidara gelen partiler kendi zenginini yaratmakta ve ekonomik güç kazanmaktadırlar. Menderes, Demirel, Özal, Çiller ve Yılmaz ne yaptıysa Erdoğan da aynısını yapmaktadır. Aralarındaki en önemli fark, şimdiki düzende cemaatlerin öne çıkmasıdır. Eğitimsiz ve yoksul bırakılan geniş halk kesimleri kolaylıkla yönlendirilebilmekte ve seçimlerde destekleri alınabilmektedir. Sağcı seçmenin iktidara yakın olmayı sevmesi, güç odaklarının işini kolaylaştırmaktadır. İktidarın nimetlerinden yararlanma seçmenin gözünü o kadar çok kör etmektedir ki, milliyetçiliğinden ödün vermeyenler bile, Habur’da kırmızı halılarda karşılanan PKK’lı teröristleri  unutmuş görünmektedirler.  

     Ergenekon terör örgütü üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” gerekçesiyle önce gözaltına alınan ve daha sonra da tutuklanan basın mensuplarının suçlu ya da suçsuz olduklarını bilemeyiz. Deliller savcıların ve mahkemelerin elinde. Ancak, kesin olarak bildiğimiz birşey var. Her dalganın Ergenekon Davası’nı biraz daha uzatacağı. Yaklaşık dört yıldır devam eden davada tutukluluk hali cezaya dönüşmüş durumda. Topluma mal olmuş gazetecilere yapılan bu haksızlıklar kamu vicdanını yaralamaktadır. PKK’lı teröristler elini kolunu sallayarak gezerken, Cumhuriyet Sevdalıları’nın  tek kişilik hücrelerde tecrit edilmelerinin hukukla bir ilgisi olamaz.

     Yargıtay’ın ve Danıştay’ın beğenmedikleri kararlarını öfkeyle kınayanlar, basın mensuplarının sindirilmek istenmelerini görmemezlikten gelerek, prematüre demokrasimizden memnuniyetlerini ortaya koymaktadırlar.


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 12.04.2024 16:23:27
BAŞARILI KADIN GİRİŞİMCİ OLMANIN İPUÇLARI...
Devamı...

Tarih : 6.04.2024 15:57:30
FİNANS SEKTÖRÜ HIZLA KÜRESEL BİR KÖY HALİNE GELİYOR...
Devamı...

Tarih : 1.04.2024 16:54:06
GELİŞEN TEKNOLOJİLER DENETİME UYGULANDIĞINDA İNANILMAZ SONUÇLAR VERİYOR...
Devamı...

Tarih : 1.04.2024 16:53:06
GELİŞEN TEKNOLOJİLER DENETİME UYGULANDIĞINDA İNANILMAZ SONUÇLAR VERİYOR...
Devamı...

Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR...
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ...
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR...
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI...
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER...
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM...
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI...
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR...
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?...
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ...
Devamı...

Tarih : 23.12.2023 12:15:38
YALIN ÜRETİM SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA