Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Aile Sigortası Projesi’ni, Türkiye’de güçlü bir Sosyal Devlet’in inşaası sürecinde atılacak çok önemli bir adım olarak gören CHP’nin bu konudaki açıklamalarının geniş halk kesimlerinde tatlı bir heyecan yarattığı inkar edilemez bir gerçek. Önemli olan, projenin bütçesinin uygulanabilir olması ve süreklilik ortaya koyabilmesidir. Aile Sigortası programına esas olan anlayışın, eşitsizlik kadar kırılganlığı da göz önüne almış olduğu görülmektedir. Eşitsizlik, gelir ve tüketim gibi ekonomik göstergelerin bireyler arasındaki dağılımı ile ilgili olmasına rağmen, kırılganlık, doğrudan ülke  ya da bölge ekonomisini etkileyen bazı olay ve oluşumlar sonucunda yoksul düşme riski olan kesimler için söz konusudur.

Projede, Aile Sigortası’nı gerekli kılan başlıca koşullar şu şekilde sıralanmıştır:

*Genel yoksulluğun ve çocuk yoksulluğundaki oranın yüksek oluşu,

*Yapısal nitelikli ve derinleşen işsizlik sorunu ile yaşlanan nüfus,

*Tarım kesiminin küçülmesi ve kırsal kesimde artan yoksulluk,

*Sosyal sigorta programlarının kapsamadığı çalışan gruplar,

*Özel olarak korunması gereken engelliler, çocuklar ve bölünmüş aileler.

 Aile Sigortası Programı’nın Temel İlkelerinin bazıları ise aşağıda yazılı olduğu şekilde ifade edilmektedir:  

*Aile Sigortası Programında, ailelere sunulan destekler hane odaklı olacaktır.

*Sosyal destekler bir lütuf gibi değil, bir yurttaşlık hakkı olarak sunulacaktır.

*Sosyal destekler doğrudan kadına verilecek ve çocuk bakımı nedeniyle işgücüne katılamayan kadınların istihdam oranı artırılacaktır.

*Sosyal destek ödemelerinde, kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli kullanılması temel amaç olacak ve kayıt dışında kalmayı engelleyecek önlemler alınacaktır.

*Sosyal destekler, devletin denetimi ve gözetimi altında, kamu idareleri ile özel hukuk tüzel kişileri arasında eşgüdüm sağlanarak yapılacaktır.

     Aile Sigortası kapsamındaki sosyal destekler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olan Aile Sigortası Kurumu tarafından yürütülecektir. Böylece aileye sosyal yardım ve hizmet sunan on dört kurumsal yapı tek çatı altında toplanacak ve bu alandaki dağınıklık giderilecektir. Bu sayede; sosyal desteklerde ilke ve uygulama açısından birlik sağlanarak keyfilik ortadan kaldırılacak, yönetim harcamaları azalacak, kararlar hızlı bir şekilde alınabilecek, aynı kişilere tekrar tekrar ödeme yapılmasının önüne geçilecek ve kaynak kullanımında etkinlik artırılacaktır.