Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) yaşanan şifre iddiaları üniversite gençliğini ayağa kaldırdı. ÖSYM’ye tepkiler bir türlü dinmiyor. YGS’deki şifre iddiaları hükümete olan güvensizliği de artırıyor. Başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkanı’nın bizler tatmin olduk, herhangi bir usulsüzlük yok demelerine rağmen, gençlerin öfkesi bir türlü sona ermiyor.

     Kamu görevlerinde liyakat ve kariyerden çok, imam hatiplilik, cemaat üyeliği ve badem bıyıklı olmak esas alındığından ve işe göre adam değil de adama göre iş ayarlandığından, Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından birisi olarak bilinen ÖSYM’nin güvenilirlik ve itibarının yerlerde sürünmesi kabul edilebilecek bir durum değil. Cumhurbaşkanı’nın hatalı davranarak, daha iddialarla ilgili hiçbir inceleme yapılmadan tatmin oldum demesinin, kendi atadığı ÖSYM Başkanı’na sahip çıkma duygusundan kaynaklandığı anlaşılıyor. İşin uzmanlarının çoğunluk görüşüne göre ÖSYM Başkanı’nın bu işin adamı olmadığı ortaya çıkıyor.

     Soru kitapçıklarının şifrelendiğini kendisi kabul eden ÖSYM Başkanı’nın hala görevine devam ediyor olması, Türkiye’ye özgü bir anlayışı ortaya koyuyor. Hatanın, işgüzarlıktan ve acemilikten kaynaklandığını söyleyerek biraz daha batağa saplandığının farkında olmamasına olanak yok. Siyasal iktidarın gözü dönmüş bir şekilde devam eden kadrolaşma çalışmalarının bir görüntüsü olarak ortaya çıkan sınav skandalı AKP’ye oldukça pahalıya mal olacak gibi görünüyor. Hergün yeni bir skandalı ortaya çıkan ÖSYM Başkanı derhal görevinden ayrılmalıdır.  

     Şifreden yararlanan yandaşları bir tarafa bırakacak olursak, bir milyon yedi yüz bin genç ateş püskürüyor. KPSS’deki soruları çalanların ya da satın alanların incelenmesi neredeyse bir yılı dolduracak. Sınavda tam puan alan şüpheliler isim isim bilinmesine rağmen, işin uzatılarak unutturulmaya çalışılması YGS için de umutları karartıyor.

     Özellikle İstanbul’daki sınavlarda bazı okullara sadece kız öğrencilerin yerleştirilmesi şaibeyi daha da artırıyor. Yerleştirmelerin bilgisayar yoluyla yapıldığını söylemelerine rağmen, nasıl oluyor da bazı sınav salonları sadece kız öğrencilere açık oluyor. O zaman, adayın adına hazırlanan soru kitapçıkları ile de bazı bilgilerin kolaylıkla verilebileceği şüphesi de doğuyor.

     Bir vatandaş olarak YGS sınavlarına hile karıştırılıp karıştırılmadığını bilemeyiz. Bilirkişi raporları ile durum ortaya çıkacaktır. Ancak, kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, üniversite sınavına giren gençlerin sınava olan güveni sarsılmıştır. ÖSYM sınavı iptal etse de etmese de zihinlerde mahkum olmuştur. Bir milyon yedi yüz bin genç hayal kırıklığı yaşamaktadır. Moralleri bozulmuş ve motivasyonları düşmüştür. Aileleri üzüntülü ve tepkili bir şekilde gelişmeleri izlemektedir. Gençlerin sisteme olan inançları zedelenmiştir. Vatanımızın geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimize karşı yapılan bu haksızlıklar son bulmalıdır. Gençlerine umut veremeyen iktidarlar Türkiye’ye hiçbir zaman umut veremezler.

     Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlikle ilgili şu sözlerini unutmamak gerekiyor:

    “ Cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile, insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz. Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir.”