Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Türkiye’nin en köklü spor kulüplerinden biri olan Mersin İdman Yurdu yirmi sekiz yıllık hasretini sona erdirerek yeniden süper lige çıktı. Dile kolay, Mersinliler tam yirmi sekiz yıl süper ligin yolunu gözledi. 19 Haziran 1983 tarihinde averajla süper ligden düşen Mersin İdman Yurdu, son maçında üstün bir oyundan sonra Boluspor’u 2-0 yenerek önümüzdeki sezon süper ligde yer almayı başararak tüm Mersinlileri mutlu etti.

     Mersin İdman Yurdu, Atatürk Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kurulan ve kırmızı lacivert rengini kan ve çelikten alan ve yıllarca başarıdan başarıya koşan güzide bir kulüp. Süper Lig başarısında yönetimin, teknik heyetin, futbolcuların ve taraftarların çok büyük payı var. Ancak, en önemli pay Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı’ya ait. Başkan Ali Kahramanlı inancını hiçbir zaman kaybetmedi, teknik heyeti ve taraftarları sürekli cesaretlendirerek teşvik etti. Doğru teknik direktör seçimi ve futbolcu transferlerinin takımın başarısı için ne kadar çok önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

     Süper Ligde mücadele etmek 1. Ligde oynamaktan çok farlı bir iş. Öncelikle daha yüksek bir bütçe gerektirdiği gibi daha profesyonel bir yönetim anlayışının ortaya konulması gerekiyor. Futbolda takım olabilmek çok önemli. Önümüzde Galatasaray örneği var. Pahalı transferler yaptılar, ancak, bir türlü  takım havası yaratamadıkları için başarısız oldular. Türk futbolcuları yakından tanınıyor. Dikkat edilecek olursa yabancı transferlerinde isabet sağlayan takımlar daha başarılı oluyor. Bu bakımdan, yeni dönem için yabancı futbolcu transferinde çok seçici davranmak gerekiyor.

     Akdeniz Oyunları nedeniyle yapılacak olan stadyumun iki yıl sonra hazır olacağını düşünecek olursak, demek ki, iki sezon daha maçlarımızı Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda oynayacağız. Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın ışıklandırılması ve tribünlerinin yeniden düzenlenmesi işinin derhal başlaması gerekiyor.   

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kompleksi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da antrenman, konaklama ve altyapı çalışmaları için rahatlıkla kullanılabilir. Mersin İdman Yurdu gibi Anadolu kulüplerinin kendi adlarına tesis kurmaları çok güç. Çünkü, spor kulüpleri dernek statüsünde faaliyet gösterdikleri için bunların alacak, verecek, icra, haciz ve temlik işlemleri hiç bitmez. Bu nedenle tesisleşme konusunda izlenecek en gerçekçi yol, yerel yönetimler, vakıflar ya da belediye şirketleri tarafından yapılacak olan tesislerin uzun dönemli olarak Mersin İdman Yurdu Kulübü’ne makul bedelle kiraya verilmesi olmalıdır.

     Bildiğimiz kadarıyla Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü’nün olağan genel kuruluna daha süre var. Ancak, mevcut yönetim kurulu da istifalar nedeniyle sürekli yedek üyelerle takviye edilmiş durumda. Bu nedenle, Ali Kahramanlı’nın başkanlığında yeni ve daha güçlü bir yönetim kurulunun oluşturulması için olağanüstü bir genel kurulun yapılması şart gözüküyor. İşi, Süper Ligin birinci devresinde sıkı tutmak çok önemli. İkinci devrede yapılan transferlerin ve atakların hiçbir işe yaramadığını Bucaspor ve Konyaspor örneklerinde gördük. Mersin İdman Yurdu Süper Ligde kalıcı olmak istiyorsa, duygularla ve varsayımlara dayanarak hareket etmemeli. Gerçekçi ve objektif kararlar alabilmeli.

     Yirmi sekiz yıl sonra, Mersin halkına Süper Lig başarısını hediye eden yönetim kuruluna, teknik heyete, futbolcularımıza, iş adamlarımıza, kamu yöneticilerimize ve özellikle, kendileriyle her zaman gurur duyduğumuz “Kırmızı Şeytanlar”a  yürekten teşekkür ediyoruz. Aslında, maçta asılan devasa pankart birçok şeyi söylüyordu: “Tarih Seni Konuşacak BÜYÜK KOMUTAN. KAHRAMAN ASKER SAVAŞIR, SAĞLAM DUVAR YIKILMAZ”