İÇEL SANAT KULÜBÜNDE BİR YAZ AKŞAMI ...

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Geçen hafta, İçel Sanat Kulübü’nün çiçeği burnunda başkanı Fatih Alkar’ın daveti üzerine, ben, Kanal 2000 Televizyonu sahibi İsmail Sağlar ve Sağlar’ın kadim dostu Londra’da yaşayan Kıbrıs Türklerinden Mustafa Eşref Bey’le akşam yemeğinde bir araya geldik. Yaklaşık üç saatlik bir zaman dilimi içinde birçok konuyu konuşmak ve görüş alış verişinde bulunmak fırsatını elde ettik.

     Neden, Mersin’de uydudan yayın yapan bir televizyon kanalının olmadığı sorusuna yanıt bulmaya çalıştık. Yeni CHP’nin 12 Haziran seçimlerinden sonraki düşüşünü değerlendirdik. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin içinde bulunduğu açmazdan nasıl kurtulabileceği ve performansını nasıl arttırabileceğini tartıştık. Başbakan’ın “A” Takımında yer alan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başarılı çalışmalarını devam ettirebilmesinin Mersin’e çok şey katabileceği konusunda fikir birliğine vardık. Seksen yaşındaki gönlü genç Mustafa Eşref’in İngiltere’de yaşadıklarını ve anekdotlarını ilgiyle ve zevkle dinledik. Özellikle, İngiliz hukuk ve vergi sistemi konusundaki tespitleri ufkumuzu açtı.

     Yemeğin ev sahibi Fatih Alkar, başarılı bir mali müşavir olduğu kadar, televizyon programcısı ve yorumcusu olarak da Mersin’de önemli bir yere sahip. Üretken ve başarılı olmayı hedefleyen yapısıyla İçel Sanat Kulübü’ne çok katkı sunacağını düşünüyorum. Ayrıca, aktif siyasette yer almasının zamanı da gelmiştir. İçel Sanat Kulübü’nün bulunduğu mekanın benim için çok özel önemi var. Ben, Camişerif Mahalleliyim ve o sokaklar çocukluğumun geçtiği yerler. İleri İlkokulu’nun hemen arkasındaki eski on bir sokakla otuz sekiz sokağın kesiştiği köşedeki evimizin bulunduğu çevre, o zamanlarda  kültür ve sanatla yakından ilgilenen aydın kesimin çoğunlukta olduğu bölgeydi.

     Mersin’de yerel televizyonculuğun duayenlerinden İsmail Sağlar’ı, uydudan yayın yapan bir televizyon kuruluşu için oldukça istekli gördüm. Analog yayın döneminin bittiğini ve dijital uydu döneminin başladığını o da kabul ediyor. Evinizdeki televizyonunuz için yüz lira, yüz elli lira gibi küçük bir bedelle kurabileceğiniz uydu sistemi tüm dünyayı oturma odanıza kadar getiriyor. Maliyet hesaplarını değerlendirdiğimiz zaman, dört yüz bin lira civarında teknolojik altyapı kuruluşu ve yaklaşık bir milyon lira işletme gideri karşımıza çıkıyor. Burada, şu sorunun yanıtını verebilmek çok önemli. “Mersin, ayda yüz bin liralık bir reklam gelirini yaratabilir mi?”  Bana göre, ayda yüz bin liralık reklam gelirinden daha fazlası elde edilebilir.

     Elli yıldan fazla bir süredir Londra’da yaşayan Mustafa Eşref Bey’e yönelttiğimiz “Zihninizi bu yaşa kadar böylesine parlak tutabilmenizi neye borçlusunuz?” sorusuna verdiği “Kadınları sevmeme” yanıtı belki de gecenin en güzel sözüydü. Laf aramızda Eşref Bey üç defa evlenip boşanmış. İngiltere’de bir erkeğin başına gelebilecek en büyük felaketin boşanması olduğunu söylüyor. Zaten, kendisi de yaşadığı üç boşanmadan sonra servetinin yarısını kaybetmiş. Londra’da yaşayan bir soydaşımız olarak Eşref Bey’in Türkiye ile ilgili olarak en çok rahatsızlık duyduğu konunun, Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluğun sınır tanımadan sürekli artması olduğunu da belirtelim.

     Aslında, Mersin sevdalılarının zaman zaman bir araya gelip Mersin’in geleceğini çizecek  konularda objektif değerlendirmelerde bulunmaları çok önemli. Mersin’in ellili altmışlı yıllarını yaşayanlar Mersin’in toplumsal potansiyelinin tüm yeniliklere açık olduğunu çok iyi bilirler.