Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilatında en önemli rolü oynayan vergi dairesi müdür ve müdür yardımcılarının bir türlü seslerini duyuramaması sorunlarının büyümesine neden oluyor. Bu konu ile ilgili olarak bir vergi dairesi müdüründen almış olduğum bir iletiyi yorumsuz olarak bilgilerinize sunuyorum:

     “Bizler Gelir İdaresi Başkanlığında çalışan vergi dairesi müdürü, müdür ve vergi dairesi müdür yardımcılarıyız. Temmuz ve Kasım aylarında yayımlanan kararnamelerden sonra birçok kesimden kamu çalışanı sesini duyurmaya çalıştı. Biz sustuk ve bekledik, bizi düşünen büyüklerimizin bizim haklarımızı savunacağını düşündüğümüzden işimize gömüldük.

     Vergi gelirlerini tahsil için af yasasını gece gündüz anlattık, uyguladık, mükelleflere ulaşıp yasadan yararlanmaları için çalıştık. Sonuçta; Maliye Bakanlığı, 2011 yılının 10 aylık döneminde 208 milyar 126 milyon lira vergi topladı. Geçen yılın aynı dönemine göre vergi tahakkuku yüzde 24, tahsilatı ise yüzde 22 arttı. Tahakkuk edilen verginin yüzde 81’i toplandı. Bu başarıda biz vergi dairesi müdürü, müdür ve vergi dairesi müdür yardımcılarının çok büyük payı oldu. Ancak bu özverili çalışmanın karşılığını hiçbir zaman alamadık.  

    Bugün kamuda çalışan hangi müdür ve yardımcısı işini mevzuata uygun yapmak için bir hâkim kadar bilgi sahibi olmak zorundadır? Biz görev yaptığımız unvanları kazanana kadar en az altı eleme sınavında başarı göstermek zorundayız. Bu nedenle, görevde yükselme sınavlarında başarılı olarak elde ettiğimiz unvanların tamamı kazanılmış haklarımızdır İdari göreve başladığımız günden itibaren yer değiştirme suretiyle atamaya tabi olarak çalışıyoruz. Bugün, kamuda kaç kurumda rotasyon uygulaması vardır?

     Kamu alacaklarını tespit için vergi inceleme elemanı, toplamak için tahsildarlık-icra müdürlüğü,  vergi ihtilaflarını savunmak için avukatlık, hesapları tutmak ve hesabını vermek için muhasebe müdürlüğü yapan vergi dairesi müdürü yerine diğer kurumlarda en az dört tane idareciye ihtiyaç vardır. Oysa Gelir İdaresi bünyesinde yetişen biz idareciler bu görevlerin tümünü ve bunun yanında mahiyetinde çalışanların sevk ve idaresini örnek bir disiplinle yerine getirmekteyiz. Bizler vergi dairesi müdür ve yardımcıları mesleğimiz için verdiğimiz emek ve özverinin karşılığını alamadığımızdan dolayı üzgünüz:

     1. Görevde yükselme amacıyla katıldığımız eleme sınavları “mesleğe özel sınavla girenler” hakkında yapılan düzenlemelerle aynı sayılmıyor; kazandığımız unvanlar “kariyer meslek” sayılmıyor.

     2. Birbirinden farklı en az beş görevimiz varken “eşit işe eşit ücret” yaklaşımıyla sadece unvanlarımız müdür sayıldığı için diğer kurumlardaki müdürlerle işimiz eşit görülüyor.

     3. Alt görevi yapan personelimizden az maaş almamızın sebebi izah edilemiyor. Ayrıca “eşit işe eşit ücret” mantığıyla yayımlanan kararname bu eşitsizliği daha fazla artırıyor.

     4. Öteden beri zorunlu yer değiştirmeye tabi olan sayılı kurumlardan biri olduğumuz halde yaşadığımız sorunlar bilinmiyor.

     Gelir İdaresi kurulduğu günden bu yana çözülmesi beklenen yukarıdaki sayılanlar ve sayılamayan birçok sorunumuz hakkında çözüme yönelik hiçbir destek alamadığımız halde Kurumumuza ve mesleğimize duyduğumuz saygıdan dolayı çalışma arzumuzu korumaya çalışmaktayız. Ancak, yasal düzenlemelerle ortaya çıkan haksızlıklar bizleri ciddi biçimde yaralamıştır. Bu nedenle, sorunlarımızın bir an evvel çözümü için yetkililerden destek beklemekteyiz.”