Haberler
HAYALİMDEKİ MERSİN | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
HAYALİMDEKİ MERSİN
Tarih : 17.01.2012 13:11:02 | Okunma Sayısı : 391
Tam kırk yıl süren Amerika serüveninden sonra nihayet Mersin’e kesin dönüş yapıyoruz. Tatlı bir heyecan tüm yüreğimi kaplamış durumda. Gazete ve internet haberleri sürekli Mersin’deki süper gelişmelerden bahsediyor. Avrupa’nın yaşanabilir en güzel ikinci kenti seçilen Mersin’deki yenilikleri ve değişiklikleri içime sindire sindire yaşayacak olmam başka bir heyecan veriyor.

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Tam kırk yıl süren  Amerika serüveninden sonra nihayet Mersin’e kesin dönüş yapıyoruz. Tatlı bir heyecan tüm yüreğimi kaplamış durumda. Gazete ve internet haberleri sürekli  Mersin’deki süper gelişmelerden bahsediyor. Avrupa’nın yaşanabilir en güzel ikinci kenti seçilen Mersin’deki yenilikleri ve değişiklikleri içime sindire sindire yaşayacak olmam başka bir heyecan veriyor.

     Uçak Mersin Havaalanı’na indiğinde kırk yıl önce Adana’dan küçük bir havaalanından gidişimi anımsadım. Mersin Havaalanı Mersin’in otuz beş kilometre doğusunda uluslararası standartta modern bir havaalanı. Mersin kent merkezine raylı sistem, otobüs ve taksi ulaşımı ile bağlanmış. Uçaktan inip terminale doğru giderken otuz-kırk civarında özel uçak gözüme çarptı. Mersinli iş adamlarına ait olduğunu öğrendim.

     Bizi karşılamaya gelen kardeşimin otomobiliyle Mersin’e doğru yol alırken, üç gidiş ve üç geliş olarak düzenlenmiş, yol kenarları düzgün bir şekilde sıralanmış portakal ağacı ve küçük yapraklı kauçuk ağaçları, orta kaldırımları ise palmiye ağaçları ve begonvil çiçekleri ile süslenmiş bulvardan geçerken, çocukluğumun geçtiği mahallenin dar ve toprak sokakları gözümün önüne geldi. Değişmeyen en önemli şey portakal ağacı çiçeklerinin mis kokusuydu. 

     Tarsus’a yaklaşırken Organik Tarım Bölgesi uzaktan görünüyordu. Hemen yanı başındaki “Çiçek Borsası” dünya çapında önemli bir merkez konumuna gelmiş ve Amsterdam’a rakip olmuştu. Tarsus-Mersin arasındaki Toros Dağları eteklerine kadar çok geniş bir alan organize sanayi yanında, lojistik ve teknoloji bölgesi olarak Mersin’in üretim gücünü yansıtıyordu. Dünya markası SEBA otomobilleri Avrupa’daki ikinci büyük üretim merkezini Mersin’de kurmuştu. Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep güzergahında çalışan ve saatte iki yüz seksen kilometre hız yapan “Ekspres Tren” gururla yol alıyordu.

     “Kazanlı Turizm Bölgesi” tabelasını gördüğüm zaman mutluluğum daha da arttı. Yeşil’e ve denize hasret Mersinli, tatil köyleriyle altın sahillerini halkla buluşturmuş, caretta carettalar özgürlüklerine kavuşmuştu.

     Mersin’i bir ağ gibi ören raylı sistem, düzenli trafik, ağaçlandırma ve temiz yollar Mersin’e yakışmıştı. Dolmuşlar çok önceki yıllarda tarih olmuştu. Mavi çizgilerle düzenlenen bisiklet yolları yaşama canlılık katıyordu. Cadde ve sokaklarda çöp konteynerleri yoktu. Çöpler, işyeri ve konutlarda üç bölüme ayrılıyor, haftanın belirli gün ve saatlerinde belediye tarafından toplanıyormuş. Bir günde, herkesin istediği kadar katı atığı teslim edemediği ve özellikle kanserojen ve zararlı katı atıkların özel bir bölgede imha edildiği bilgisini aldım. Tarihi “Azak Han” yeniden düzenlenmiş yapısıyla “ben hala ölmedim” diyordu.

     Genişletilmiş Mersin Limanı Avrupa’nın modern ve kapasiteli limanları arasındaki yerini alarak Mersin ve Türkiye ekonomisine ciddi katkı sunuyordu. Kruvaziyer turizmi (büyük gezinti gemisi) önemli bir potansiyel olmuştu. Liman sahasından sonra batıya doğru olan sahil bandında kumsal pırıl pırıl ışıldıyordu. Eski Akdeniz Plajı’ndan Mezitli’ye kadar olan sahil bandı yat limanı ve Akdeniz’in mavi bayraklı plaj ve tesisleri ile donatılmıştı. Yaz günlerini müjdeleyen Nisan ayının son günlerinde yelkenliler cıvıl cıvıl geziniyordu.

     Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun eğitim, sağlık, spor, kültür, sanat ve kongre merkezi olarak öne çıkan Mersin’de sonradan kurulan “Mersin Teknik Üniversitesi” dünyadaki başarılı üniversiteler arasındaki yerini almıştı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi iki bin beş yüz yatak kapasiteli hastanesi ve modern alt yapısıyla Orta Doğu’nun sağlık merkezi konumuna gelmişti. Türkiye’de YÖK’ün yok edilmesinin sonucunda üniversitelerde sağlanan idari, mali ve bilimsel özerklik meyvalarını vermişti.

     Mersin’in simgesi haline gelen Tevfik Sırrı Gür Stadyumu on beş bin kişilik modern bir stadyum olarak düzenlenmiş ve bu düzenleme yapılırken doğu tarafındaki eski askeri alan ile bütünleştirilerek, kent meydanı, kent müzesi ve yürüyüş alanları oluşturulmuştu.

     Kırk bin kişilik “Toroslar Stadyumu” ve on bin kişilik “Atatürk Kapalı Spor Salonu”nda Mersin İdman Yurdu’nun futbol ve basketbolda başarıdan başarıya koştuğunu biliyordum. Daha önce iki defa Süper Lig şampiyonu olan Mersin İdman Yurdu’nun üçüncü şampiyonluğu kovalaması kente ayrı bir heyecan katmıştı.

     Eski Yoğurt Pazarı’ndan Çamlıbel’e kadar uzanan alan taşıt trafiğine kapatılarak alış-veriş, yeme-içme, kültür-sanat ve gezinti alanı olarak düzenlenmiş ve eski yapıların neredeyse tamamı yenilenmişti. Kent merkezinden görünen Torosların eteğinde kurulu rengarenk yapıların ne olduğunu sorduğumda fuar, kongre ve festivallerin merkezi olduğunu öğrendim. Kendi kendime “İşte Mersin bu dedim.” Tüm bu yapılanlara güzellik verenin ve süsleyenin narenciye ağaçları olduğunu anlamam fazla uzun sürmedi. Portakal ve limonların kokusu, sarısı, turuncusu ve yeşili insanlara enerji veriyordu. Bir kez daha anladım ki, çocukluğumdaki düşüncelerim hiç değişmemişti. Mersin’in sembolü her zaman portakal ve limon olmalıydı.

     Eşimin “Hadi kahvaltı hazır” sesiyle uyandığımda, tüm bunların bir rüya olduğunu anladığım zaman, içimi önce bir burukluk daha sonra da bir umut kapladı. Mersin bunları başarabilirdi. Ağzımdan şu satırlar döküldü:

    “Gün gelecek, Devran dönecek, Mersin’in yüzü gülecek.”


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 20.04.2024 17:45:04
TEKNOLOJİ İŞLERİ NEDEN GELECEK İÇİN HARİKA...
Devamı...

Tarih : 12.04.2024 16:23:27
BAŞARILI KADIN GİRİŞİMCİ OLMANIN İPUÇLARI...
Devamı...

Tarih : 6.04.2024 15:57:30
FİNANS SEKTÖRÜ HIZLA KÜRESEL BİR KÖY HALİNE GELİYOR...
Devamı...

Tarih : 1.04.2024 16:54:06
GELİŞEN TEKNOLOJİLER DENETİME UYGULANDIĞINDA İNANILMAZ SONUÇLAR VERİYOR...
Devamı...

Tarih : 1.04.2024 16:53:06
GELİŞEN TEKNOLOJİLER DENETİME UYGULANDIĞINDA İNANILMAZ SONUÇLAR VERİYOR...
Devamı...

Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR...
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ...
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR...
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI...
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER...
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM...
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI...
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR...
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?...
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA