Haberler
ATATÜRK SEVGİSİ SONSUZ BİR SEVDADIR | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
ATATÜRK SEVGİSİ SONSUZ BİR SEVDADIR
Tarih : 14.05.2012 09:46:49 | Okunma Sayısı : 378
Önce kuran kursları ve öğrenci yurtlarında başladılar. Daha sonra özel dershaneleri ve okullarında devam ettiler. Yeşil sermaye adı altında topladıkları para ve “vahabi” (şimdiki Suudi Arabistan Kralı’nın mezhebi) yardımlarıyla ekonomik güç oluşturmaya başladılar. Siyaset, din ve ticaret üçgeninde etkili paslaşmalar yaparak taraftar topladılar. Devlet kademelerindeki örgütlenme çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde yürüttüler. Halkın cehalet ve yoksulluğunu, dini duygularını istismar ederek ustaca kullandılar.

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

    Önce kuran kursları ve öğrenci yurtlarında başladılar. Daha sonra özel dershaneleri ve okullarında devam ettiler. Yeşil sermaye adı altında topladıkları para ve “vahabi” (şimdiki Suudi Arabistan Kralı’nın mezhebi) yardımlarıyla ekonomik güç oluşturmaya başladılar. Siyaset, din ve ticaret üçgeninde etkili paslaşmalar yaparak taraftar topladılar. Devlet kademelerindeki örgütlenme çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde yürüttüler. Halkın cehalet ve yoksulluğunu, dini duygularını istismar ederek ustaca kullandılar. Siyasi iktidarı ellerine geçirmekle birlikte, Coni’lerin desteğini de alıp gerçek niyetlerini açık açık ortaya koyarak, din ağırlıklı devlet yönetimine doğru yelken açtılar.

     Ancak, hesaplarında olmayan büyük bir engelle karşılaştılar. Sarı saçlı, mavi gözlü, çelik yürekli “Dev Adam” her gece rüyalarına giriyordu ve bu korku ile yaşamanın zor olduğunu anladılar. Türk Milleti Ata’sının sevgisini sanki yüreğine kazımıştı. O yüreği yerinden sökmeden bu sevdanın sona ermeyeceğini gördüler. Ulu Önder’in yakın silah arkadaşlarına karşı saldırıya geçtiler. Dolaylı yoldan Cumhuriyet’in ilk dönemlerini yaylım ateşine tuttular. Bu saldırılardan Türk Ordusu da derin yaralar aldı. İçerideki Paşaların sayısı dışarıdakileri geçti.

     Geçenlerde, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sayfası yoluyla ortaya koyduğu tepki çok dikkat çekti. “Bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcilerinin; basın ve ifade özgürlüğünü istismar ederek, Genelkurmay’ı seviyesizce alay konusu yapmaları” kınandı. Daha önceleri bu işleri  Bakanlar ve iktidar milletvekilleri yapardı ve Genelkurmay’dan hiçbir tepki gelmezdi. Anlaşılan, söyleyenler değişince Genelkurmay’ın da tavrı değişti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin korunması açısından Türk Ordusu’na olan güvenimiz tamdır. Ancak, Genelkurmay Başkanlığı makamı da izleme ve şikayet etme makamı değildir. Genelkurmay’ın fazla “Özel” davranması, irtica odaklarını heveslendirmektedir.

     Büyük Önder’in şu sözleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bugün içinde bulunduğu bölünme ve irtica tehdidine karşı güncel bir mesaj olarak önemsenmelidir: Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.”

     Birlik ve beraberliğe en fazla gereksinim duyduğumuz bugünlerde, Başbakan’ın eski yaraları kaşıyarak kanatmaya çalışması kabul edilebilecek bir davranış değildir. Tarih, içinde bulunduğu koşullar değerlendirilerek sorgulanmalıdır. Madem ki, Başbakan, eskileri karıştırmaya ve gündeme getirmeye çok hevesli, ben kendisine daha eskilere gitmesini öneririm. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet’in annesi Fransız asıllı bir yahudi olan Ester Stella, evlerinden, yurtlarından koparılan çocuklarla oluşturulan Osmanlı’nın devşirme politikası ve kardeş katili Osmanlı Padişahları konularında da halkı bilgilendirmesi yararlı olacaktır.

     Sürekli bir yerlerden şikayet ederek siyaset yapmaya çalışan Başbakan’ın son günlerde sıkıntılı olduğu görünüyor. Yargıdan, Ordudan, Üniversitelerden, İş Adamlarından, Sendikalardan, Meslek Odalarından ve diğer Gönüllü Kuruluşlardan şikayet ederek mağdur rolü oynadığı ve Başbakanlığı ağlama duvarına dönüştürdüğü senaryonun sonuna geldiğini kendisi de çok iyi biliyor. İnişe geçtiğinin farkında. Ancak, huylu huyundan vazgeçmez örneği, şimdi de sanatçıları hedef almış durumda. Anlaşılan, bir müddet de sanatçılarla gündemi dolduracak. Sanata düşmanlıklarının nedeni, bilim ve sanatın çağdaş uygarlığı hatırlatmasından dolayıdır. Çağdaş uygarlık denildiği zaman da akıllarına ilk olarak, doğal refleksleri sonucu Büyük Önder gelmektedir. Kızgınlıkları ve tepkileri bu nedenledir.

     Güzel bir fıkrayla yazımızı sonuçlandıralım:

Adamın biri yaz günü yolda yürürken şiddetli bir yağmura yakalanmış. Gök delinmiş, boşaldıkça boşalıyor. Yolda da altına sığınacak ne bir ağaç ne bir dam var. Bu arada arkasından gelen birisi haline acımış ve çantasından bir yağmurluk uzatarak, “al bunu giy bende fazla var” demiş. Adam nasıl teşekkür edeceğini bilememiş ve yağmurluğu giyerek sırılsıklam olmaktan kurtulmuş. Biraz sonra yağmur dinmiş ve yağmurluğu sahibine iade etmiş. Yol boyunca yağmurluğun sahibi sürekli olarak, “yağmurluğu vermeseydim halin haraptı, yağmurluğu vermeseydim halin haraptı” diye dırlanmaya başlamış. Adam her seferinde teşekkür etmesine rağmen öbürü sürekli başına kakarmış. Adamın sabrı taşmaya başlamış. Tam bu sırada bir göl kıyısından geçiyorlarmış. Adam kendini göl sularının içine atarak, dalmış çıkmış ve bağırarak şunları söylemiş: “Ulan, yağmurluğu vermeseydin bundan daha beter ıslanmazdım ya.”


Yorum Ekle comment Yorumlar (2)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR...
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ...
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR...
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI...
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER...
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM...
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI...
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR...
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?...
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ...
Devamı...

Tarih : 23.12.2023 12:15:38
YALIN ÜRETİM SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR...
Devamı...

Tarih : 16.12.2023 12:29:50
SPORUN EKONOMİK GELİŞMEYE ETKİLERİ...
Devamı...

Tarih : 8.12.2023 17:09:16
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ NASIL OLUNUR?...
Devamı...

Tarih : 2.12.2023 13:38:49
ÇİN’in TEKNOLOJİK MUCİZESİ...
Devamı...

Tarih : 27.11.2023 13:37:29
HEDEFLERİNİZE ULAŞMANIZA YARDIMCI OLACAK KİŞİSEL GELİŞİM YOLLARI...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA