Haberler
ADALETİ SARAYDA ARAMAK | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
ADALETİ SARAYDA ARAMAK
Tarih : 7.08.2012 10:19:23 | Okunma Sayısı : 375
Türk Dil Kurumu’ndaki anlamına göre saray; “Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı.” Görkemli ve gösterişli bir yapıyı tarif etmek için de kullanılmaktadır. Örneğin; “Bu ev bir saray.” Nereden takıldınız bu “saray” kelimesine diye soracak olursanız, geçenlerde Mersin’de bitmek üzere olan Adliye Binası’nın önünden geçerken “Mersin Adalet Sarayı” yazısını görünce, “saray” kelimesini millet olarak çok sevdiğimizi düşündüm.

Ahmet AKIN-Yeminli Mali Müşavir

     Türk Dil Kurumu’ndaki anlamına göre saray; “Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı.” Görkemli ve gösterişli bir yapıyı tarif etmek için de kullanılmaktadır.      Örneğin; “Bu ev bir saray.” Nereden takıldınız bu “saray” kelimesine diye soracak olursanız, geçenlerde Mersin’de bitmek üzere olan Adliye Binası’nın önünden geçerken Mersin Adalet Sarayı” yazısını görünce, “saray” kelimesini millet olarak çok sevdiğimizi düşündüm.

      Gerçekten de Mersin Adalet Sarayı” görkemli bir yapı olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Benim gönlümden geçen o alanın yeşil alan olarak düzenlenmesiydi. Olan oldu. Bu saatten sonra yapacak birşey yok. Bu binaya göz yuman belediye başkanları, meslek odaları ve çevrecilerin de ilgisizliğini unutmamak gerekiyor. Mimar ya da mühendis değilim ama bir Mersinli olarak küçük bir eleştirimi yazmadan geçemeyeceğim. Mersin gibi yazı çok uzun bir şehirde cam giydirme cephenin kullanılması yanlış olmuştur. Devasa bina Mersin’in sıcağında sera gibi olacaktır.

     Söz saraydan açılmışken Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan bahsetmemek eksiklik olur. Padişahlık özentisi içinde olan Başbakan Dolmabahçe Sarayı’ndaki odasını çok seviyor. Başbakan sarayda oturur da Cumhurbaşkanı bundan geri kalır mı. O da, Yıldız Sarayı’nda kendisine kabul ve çalışma mekanı oluşturma sevdasına düştü. Sanki anneleri sarayda doğurmuş.

     Ne zaman bir saray görsem, saraydakiler zevk ve sefa içinde yaşarken, saray dışındakilerin dışlanmışlık, acı ve yoksulluk içinde yaşadıklarını düşünürüm. Bu bakımdan sarayları hiç sevmem. Tarih boyunca saraylar, içindeki kral, padişah ya da sultanları ile birlikte entrika ve fitne, fesat merkezleri olmuşlardır.

    Özellikle, Osmanlı padişahlarının saray entrikaları hiç bitmedi. Sonunda bu entrikalar İmparatorluğu bitirdi. Avrupa’nın Kopernik, Galileo, Monteverdi, Pascal ve Toriçelli gibi bilim adamlarıyla önemli icadlar yaptığı yıllarda, Osmanlı Saraylarında nelerle uğraşıldığı aşağıda  yazılı bilgi notunda görülecektir: 

   “III. Sultan Mehmet, III. Murat’ın oğludur. III. Murat ise Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan doğma II. Selim’in oğluydu. III. Sultan Mehmet babası Sultan Murat ölünce 1595 yılında tahta geçti. Sultan Murat’ın yüz iki çocuğundan yirmi yedi kız, yirmi oğlan, babalarının ölümünde hayatta idiler. III. Mehmet, kardeşlerini öldürmeye müsaade eden kanunu uygulayarak on dokuz kardeşini idam ettirdi. Bunlardan dördünün yaşları bir hayli ilerlemişti. Ayrıca hocaları Şair Nef’i tarafından da çok özenle yetiştirilmişlerdi. Eğitilmiş bu gençlere yazık olmuştu.          Şehzadelerin erginlik çağını aşmış ikisinden gebe kalan yedi cariye, denize atıldı. Sultan Murat’ın kızları başka saraylara nakledildi.”

 

     Dilimize nereden yerleşmiş bilmiyorum ama, yargıç ve savcılarıyla, avukat ve mahkeme salonlarıyla adaletin tecelli ettirildiği bir yapının “Adalet Sarayı” olarak adlandırılmasına itirazım var. Örneğin, “Adalet Evi” ya da “Adalet Merkezi” olarak adlandırılabilir.


Yorum Ekle comment Yorumlar (1)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR...
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ...
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR...
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI...
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER...
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM...
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI...
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR...
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?...
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ...
Devamı...

Tarih : 23.12.2023 12:15:38
YALIN ÜRETİM SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR...
Devamı...

Tarih : 16.12.2023 12:29:50
SPORUN EKONOMİK GELİŞMEYE ETKİLERİ...
Devamı...

Tarih : 8.12.2023 17:09:16
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ NASIL OLUNUR?...
Devamı...

Tarih : 2.12.2023 13:38:49
ÇİN’in TEKNOLOJİK MUCİZESİ...
Devamı...

Tarih : 27.11.2023 13:37:29
HEDEFLERİNİZE ULAŞMANIZA YARDIMCI OLACAK KİŞİSEL GELİŞİM YOLLARI...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA