Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Doksan bin Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir’in merakla beklediği “Bağımsız Denetim Yönetmeliği” Resmi Gazete’de yayımlandı.  Yayımlandı yayımlanmasına ama, haksızlıklar, hukuksuzluk ve ben yaptım oldu anlayışının hakim olduğu görüldü. TÜRMOB bir kez daha yok sayıldı. Neredeyse yok denecek kadar az sayıda şirketi kapsayan  “Bağımsız Denetçilik” zorunluluğu kağıt üzerinde kaldı.

     Benim için sürpriz olmadı desem yeridir. Daha, yeni Türk Ticaret Yasası yürürlüğe girmeden 18 Haziran 2011 tarihli ve “YENİ TÜRK TİCARET YASASINI BEKLEYEN TEHLİKE” başlıklı yazımda aynen şunları yazmıştım: “Yeni Türk Ticaret Yasası’ndaki şeffaflık, bilgi paylaşımı, ayrıntılı prosedürler, muhasebe standartları ve denetçi konularında bazı ertelemeler ve geri adım atmalar olabilir. Bunlara gerekçe olarak da ekonomik sıkıntılar, kayıtdışı ekonomi ve yüksek maliyetler gösterilebilir” diye yazmıştım. Daha sonraki bir yazımın başlığı ise ‘BAĞIMSIZ DENETÇİLİK YARINLARA KALDI’ idi. (09 Temmuz 2012) Çünkü, adil vergilendirme, açıklık ve denetimi sevmeyen bir iktidarla karşı karşıyaydık.

      Peki, TÜRMOB bu tehlikeyi görmüyor muydu? Elbette görüyordu. TÜRMOB ile Hükümet arasındaki kan uyuşmazlığı TÜRMOB’un elini kolunu bağlamıştı. KAMU GÖZETİMİ MUHASEBE ve DENETİM STANDARTLARI KURUMU’nun, TÜRMOB’un gücünü kırmak ve pasifize edecek şekilde kurulduğunu anlamak için düşünmeye bile gerek yoktu. Gelişmeleri değerlendirmek ve çözüm yolları üretebilmek için farklı bakış açılarına gereksinim vardı. Tüm meslek camiasının “Bağımsız Denetçilik” konusuna yönlendirilmesi diğer sorunların ötelenmesine neden oldu. Bazı Oda Başkanlarının da kendi beklentileri doğrultusunda TÜRMOB’u yönlendirmeye çalışması, meslek grubumuzu gücüne yabancı bıraktı.

Elbette, görevlerini özveriyle ve hakkıyla yapan Oda Başkanlarımız bu değerlenlendirmenin dışındadır. İyi ki varlar.

     TÜRMOB’un bazı gazetelerde yayımlanan ‘Sayın Başbakanımız, Düzeltmek için GEÇ DEĞİL !’ duyurusundaki tüm gerekçelere yürekten katılıyorum. Ancak, çok safca bir yaklaşım olmuş. Yönetmeliği düzenleyenden değişiklik isteniyor. Başbakan’ın hoşuna gitsin diye “Zaman Gazetesi”ne de para aktarılmış.  Ayrıca, Başbakan kızmasın diye de üç yüz bin tirajlı “Sözcü Gazetesi” de yok sayılmış.

     TÜRMOB iyi niyetle elinden geldiği kadar birşeyler yapmaya çalışıyor. Ancak, siyasal iktidar tarafından çizilmiş durumda. Çünkü, taraf olmayan bertaraf olur anlayışları burada da kendini gösteriyor. Kendilerinden olmayan kurumları ya yasa ile ortadan kaldırıyorlar ya da yok sayıyorlar.

     Yönetimde çoğunluk olan “ÇAĞDAŞ DEMOKRAT GRUBU”nun, tabanın, Çağdaş Demokrat Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalarındaki Oda Başkanlığını kendi beklentileri doğrultusunda kullanan Oda Başkanlarının değişimi talebini gözardı etmemesi gerekiyor. Özellikle üye sayısı fazla olan odalarımızda değişim kaçınılmaz olmuştur. “Bağımsız Denetçilik” konusunda meslek mensuplarını aşırı umutlandıran,  onların angaryalar ve haksız rekabet altında ezilmesine göz yuman Oda Başkanlarının yaratılan bu olumsuz tablo karşısında, meslek camialarından özür dileyerek köşelerine çekilmeleri gerekmektedir.

     Şimdi birlik ve beraberlik zamanı. “Çağdaş Demokrat Muhasebeciler” için Mayıs’2013 ayında yapılacak olan ODA seçimleri büyük önem taşıyor. Hepimizin hedefi seçimleri kazanmak olmalıdır. Yıllardır Oda Başkanlığı yapan arkadaşlarımızın, durumlarını yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. Herhangi bir bölünmeye yer vermemek için değişim şart olmuştur. Yeni ufuklara, farklı bakış açılarına, yeni bir meslek diline, yeni stratejiler ve güçlü algılamaya gereksinim var.

     Büyük düşünür Mevlana Celaleddin Rumi’nin söylediği sözü hiç unutmadan, mesleğimizin mücadelesini yapmamız gerekiyor: “Ya, olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”