Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     “Güneyin İncisi” Mersin’in altın kumlu sahillerini acımasız bir şekilde dolgu alanı yaparak Mersinlilerden çalan anlayış değişmediği sürece, denize ve yeşile olan hasretimiz sona ermeyecek. Bu anlayışa dur demek istiyoruz.

     Yaklaşık on yıldır “Bu sahillerden denize gireceksiniz” diyerek Mersinlilerle adeta alay edenler, bilbordlardaki süslü plaj resimleriyle aslında kendilerinin zavallılıklarını ortaya koyduklarının farkında değiller.

     “Deniz Temiz” demekle bu işler olmuyor. Evet, “Deniz Temiz”. Deniz bize, bizler denize sadece baktığımız sürece, beceriksizlikler gün ışığına çıkmaktadır.

     Mersin gibi kumsalı olan sahil kentleri, turizm ve deniz sporlarını birbiriyle bütünleştirerek önemli ekonomik kazanımlar ortaya koymaktadırlar. Tepedeki yönetimlerden aşağılara doğru değil, aşağılardan yukarılara doğru yapılacak birliktelikler başarı şansını artıracaktır.

     Mersin, her şeyin en güzelini hak eden bir kenttir. Yeni Yat Limanı’nın (Alışveriş Merkezi de diyebilirsiniz) doğu ya da batı sahillerinde oluşturulacak “DENİZ ve SU SPORLARI MERKEZİ” güzel Mersin’imize yakışacaktır.

     Akdeniz Plajının, Neptün ve Girne Plajlarının yumuşak kumlarında deniz zevkini doyasıya yaşayan şanslı bir  nesil olarak, çocuklarımız ve torunlarımızın da o güzel sahillerde yüzmelerini izlemek, içimizde gizli bir istek olarak yer almaktadır.

     Aslında, o güzel günleri yeniden yaşayabilme umudumuz kuvvetlidir. Sadece, farklı bakış açılarına ve yeni fikirlere gereksinim var. Hantallaşmış bir yönetim anlayışıyla başarılı olmak olanaklı değildir.

     Akdeniz, kollarını sonuna kadar açarak Mersinliyi kucaklamak istemektedir. Yıllar sonra Mersinlinin Akdeniz’le kucaklaşmasını gerçekleştirmek istiyoruz. Yeter ki, dar görüşlüleri aradan çıkaralım.    

     Yüce Allah’ın Mersin’e bahşettiği verimli topraklardan yararlanmayı bilmemek aptallık olduğu kadar da boş vermişliktir. Kolaylıkla bir çiçek ve botanik bahçesi konumuna getirilebilecek Mersin’de, otoritelerin doğaya ve çevreye olan ilgisizlik ve bilgisizlikleri üzüntü vermektedir.

     Toroslar’dan başlayıp Akdeniz kıyılarına kadar uzanan bereketli topraklarda çiçek bahçelerinin, hobi merkezlerinin, narenciye ağaçlarının, gür yapraklı ağaçlardan oluşan serin bölgelerin keyfini yaşamak Mersin’de yaşayan herkesin hakkı olmalıdır.

Ümit Yaşar Oğuzcan ne güzelde yazmış “Mersin’de” şiirinde:

Günlerim ne iyi geçti Mersin’de
Alabildiğine deniz, sonra sen
Karanlık gecelerin ötesinde
Tek sevgili, yine tek hatıra sen

Unutulur mu derin şafaklarda
Seninle geçen mesut dakikalar
Birer şarkı gibiydi dudaklarda
Güneşler, yıldızlar ve şahikalar

Böyle de olsa, gönlümce de olsa
Seninle geçen her an dünyaya değer
Sabah da, akşam da, gece de olsa

Bir daha dünyaya gelirsem eğer
İsterim ömrümün her senesinde
Günlerim hep böyle geçsin Mersin’de.....