Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

    On altı ay öncesinden seçim çalışmalarına başladı. Yenice’den Anamur’a, Akdeniz sahillerinden Torosların zirvesine kadar adeta karış karış gezdi. İşçiyle, köylüyle, iş adamlarıyla, esnafla, gençlerle ve kadınlarla, sendikalarla, dernek ve odalarla birlikte oldu. Onların sorunlarını dert edineceğini ve çözüm yolları üreteceğinin sözünü verdi. Hiç kimsenin özel yaşamına karışılmayacağı konusunda güven yarattı. Özgün projeleriyle, disiplinli çalışması ve tecrübesiyle Başkanlığa hazır olduğunu gösterdi. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmayacağını çok iyi biliyordu.

     Benim aday adaylığı çalışma sürecim içinde, 06 Aralık’ta MUT Cuma Pazarı girişinde Başkan Kocamaz’la karşılaştığımızda aramızda şöyle bir diyalog geçmişti: Sayın Başkan dedim, size kötü bir haberim var. CHP Macit Özcan’ı aday göstermiyor. Yanıtı şöyle oldu: Olsun, o zaman senle yarışırız. Daha o günden, Macit Özcan’ın kendisi için kolay bir lokma olduğunu anlamıştı.

     Sezen Aksu’nun “Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler” diye başlayan güzel bir şarkısı var. Mersinlinin üzüntüsü de kaybolan yılları. Kaybolan yılları geri getirmek mümkün değil ama, en azından bundan sonrası için, etkili ve hızlı bir düzeltme yapılabilir. Başkan Kocamaz için başarı kaçınılmaz görünüyor. Çünkü, bugüne kadar doğru dürüst bir iş yapılmadığı için, ne yaparsa dikkat çekecektir ve takdir alacaktır. Eski Başkan’ın, yalnızca kendine dönük, durmadan kendini besleyen, kamu kaynaklarını çarçur eden, eşi dostu kollayıp geniş kitlelere kötü hizmet veren yönetim anlayışı sonunu getirmiştir. Ancak, CHP’ye çok pahalıya mal olmuştur.  

     Bir Mersinli olarak Başkan Kocamaz’a naçizane önerilerim şunlardır:

*Kentin her köşesinde eşit, aynı standartta ve kesintisiz hizmet. 

*Adil, şeffaf ve hesap verme sorumluluğunun bilincinde olan bir yönetim anlayışı.

*Yıllardır yok sayılan sosyal belediyecilik ve halka dönük projelere önem verilmesi.

*Büyükşehir, MESKİ ve İmar A.Ş. kadrolarındaki bankamatik çalışanları ile asalakların derhal temizlenmesi. Yönetim kademelerinde reorganizasyon. Geriye dönük sıkı bir mali denetim yapılarak sorumluların belirlenmesi.

*Kaliteli ve ucuz toplu ulaşım. Yeni yollar, kavşaklar, geçitler ve kapalı oto parklar.

*Ambulans uçak da olmalı, deniz uçağı da.

*Batı Mersin’in alt yapı ve kanalizasyon sorununun çözümü ile birlikte, Mezitli-Çeşmeli arasındaki sahilin, sosyal yapıları ile birlikte büyük bir plaj halinde düzenlenmesi.

*Silifke Caddesi, Hastane Caddesi ve İstiklal Caddesinden başlamak üzere, çevre, temizlik ve  yeniden yapılanma. Yazın kavurucu sıcağında kaldırımlarda yürüyen halkın kısmen de olsa güneşten korunabilmesi için ağaçlandırma.

*Atatürk Parkı ile Kültür Parkı’nın, çay bahçelerinin aşırı işgalinden kurtarılarak, yeniden düzenlenmesi ve güvenli bir duruma getirilmesi.

*Başta oto galericileri olmak üzere kaldırımların işgalden kurtarılması.

*Kent ekonomisine katkı sağlayacak her türlü oluşuma destek verilmesi.

*Mersin Büyükşehir Belediye binası Mersin’e yakışmıyor. Ya adam gibi restore edilmeli ya da yeni bir bina yapılmalı. Bu arada Beyefendi’nin (!) özel asansörü de kendisiyle birlikte gönderilmeli,   

*Mersin Caddelerini çirkinleştiren portakal büfeleri ile diğer korsan büfeler kaldırmalı,

*Tüm mahalleler spor ve kültür merkezleri ile donatılmalı, amatör sporlara yoğun destek verilmeli, Mersin Büyükşehir Belediyesi profesyonel spor dallarından uzak durmalıdır. Modern bisiklet yolları mutlaka yapılmalıdır.

*Gençlerimiz ve kadınlarımızın eğitim, barınma ve sosyal giderleri için bütçeden yüksek pay ayrılmalıdır.

*Odalar, sendikalar, dernekler ve gönüllü kuruluşlarla sıkı diyalog.

*Kırsal kesimin sorunlarının takibi ve faaliyetleri için Tarım Dairesinin kurulması.

*Toroslar bölgemizde rekreasyon ve botanik bahçesi.

Güzel günler dileğiyle…