Ahmet Akın – Yeminli Mali Müşavir

Çağımız proje çağıdır. Proje yönetimi ise, belirli bir projenin hedef ve amaçlarına ulaşıp bitirilmesi için kaynakların planlanması, organize edilmesi, tedarik edilmesi ve yönetilmesi disiplinidir. Projeler, faydalı bir değişim getirmek ya da değer katmak için belirli amaçlara ulaşmak üzere uygulanır.

Şimdi, nereden çıktı bu “Her Yıl 10 Proje, Dört Yılda 40 Proje” konusu diyebilirsiniz. Her zaman olduğu gibi derdimiz toplumun bilgilendirilmesi ve insani gelişmişlik standardımızın yükseltilmesi. Önümüzdeki Ekim ayında tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yapılacak. Ticaret ve Sanayi Odası yönetimleri neler yapmalıdır konusunda bizim de çorbada tuzumuz olsun istedik. Hiçbir kuruluşun değişime direnerek varlığını sürdüremeyeceğini anlatmaya çalışacağız.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası İstanbul’dan sonra 1886 yılında kurulan ikinci oda.  Mersin’in saygın meslek odalarından birisi. 16 bin civarındaki aktif üyesiyle güçlü bir kuruluş. Küçük büyük, sanayicisiyle, ticaret, ihracat, nakliye, turizm, tarım, lojistik ve diğer hizmet sektörleriyle ekonominin kalbi. Peki, hak ettiği yerde mi diye soracak olursanız bana göre değil. Çünkü, bir şekilde gücüne yabancı bırakılıyor, hareket sahası daraltılıyor, farklı bakış açıları çalışmalara yansımıyor.

İşte, “Her Yıl 10 Proje, Dört Yılda 40 Proje” hedefi buradan çıkıyor. Ticaret ve Sanayi Odaları öncelikte iktidarların arka bahçesi olmamalı. Ticaret ve Sanayi Odaları proje üreten, faydalı bir değişim getiren ve kente değer katan amaçların peşinden koşmalıdır. Bunun için de yapılması gereken, Siyasetçisi, Valisi, Üniversiteleri, Belediyeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Dernekler, Sendikalar ve diğer gönüllü kuruluşlarla birlikte yaşam kalitesinin yükseltilmesini ilke edinmelidir. Hedeflere ulaşılmasında zorluk çıkaranlar kim olursa olsun topluma açıklanmalıdır.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kendi kaynaklarından her yıl için ayıracağı 2 milyon TL bütçeyle projelerini yaşama geçirebilir. Bu projeler, meslek komiteleri tarafından hazırlanmalı ve yürütülmelidir. Mesleki eğitim, çevre, turizm, sağlık, kültür, spor, yerel yönetimler, tarım, ticaret, sanayi ve lojistik gibi çok değişik konularda proje düzenlenebilir. Her yıl 10 proje için ayrılacak 2 milyon bütçe ilk bakışta yetersiz gibi gözükebilir ancak bulacağınız çözüm ortaklarıyla en az iki katına kadar da çıkartılabilir.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yaklaşık 40 yıldır TOBB yönetiminde görev alamıyor. Dönemin TOBB Başkanları tarafından sürekli avutuluyor. Mersin’e haksızlık yapılıyor.

Önümüzdeki TOBB seçimlerinde Mersin bu göreve talip olmalıdır. Mersin’in TOBB yönetimine önereceği isim Oda Başkanı olmamalı, Mersin ilinin sevilen, sayılan, bilgi ve yöneticilik yetenekleri gelişmiş ve TOBB delegesi olarak seçilmiş ortak kabul gören bir isim olmalıdır.  

Ticaret ve Sanayi Odaları üyelerinin çıkarları doğrultusunda hareket ederken, siyasetin kurumları kuşatmış olması ve siyasal kurumların toplumda gücün kimin elinde olduğu sınırlandırmasının eşit olmaması durumuna itiraz edebilmelidir. Çünkü,  tüm ekonomik kurumların yaratıcısı toplumdur.

Unutulmaması gerekir ki, ülkelerin ekonomik başarıları kurumlara, ekonominin işleyişini belirleyen kurallara ve bireyleri motive eden teşviklere göre farklılıklar gösterir.

Ticaret ve Sanayi Odaları, ekonomik gerçekler konusunda üyelerini objektif bir şekilde bilgilendirmeli, sürekli pembe haberlerin paylaşımını yaparak üyelerinin işlerinde atacağı adımları zorlaştırmamalıdır.

Ekonominin sadece ekonomi olmadığını çoktan öğrendik. İnsani gelişmişlik, refah ve iyi yaşam gibi ortak standartlardaki gelişmenin takipçisi olmalıyız.