Ahmet Akın – Yeminli Mali Müşavir

Beklenen oldu ve Bakanlar Kurulu Kararıyla 5590 sayılı Yasaya tabi tüm oda ve borsaların seçimleri Nisan-2018 ayına ertelendi. Peki ne oldu da son dakikada bu erteleme kararı alındı. Aslında olan şu: AKP Hükümeti’nin iş dünyasının iradesine bile tahammülü yok.”

Üzülerek yazıyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti parti devleti oldu. Din eksenli monarşi rejiminin temel taşları hızlı bir şekilde döşeniyor. Devletin her kademesi adeta işgal edildi. Şimdi yapılmak istenen, açıkta kalan bazı meslek odaları ile sivil toplum kuruluşlarını da baskı altına almak ve yönetimlerde tam kontrolü ele geçirmek. Hukuksuzluk ve baskı arttıkça Türkiye’ye olan güven azalıyor. Bunun zararını hep birlikte görüyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, bizler ülkemizin bütünlüğü ve milletimizin birliği konusunda çaba harcamaya devam edeceğiz.

Şimdi gelelim Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na. MTSO 16 bin üyesiyle Mersin’in en güçlü meslek odası. Ancak, burada bir sorun var. Güçlü diyoruz ama, aynı zamanda da gücüne yabancı bırakılmış bir kurum. Bunun en önemli nedeni, etkin projeler üretememek ve yönetimlerin protokolün peşinde koşmaktan üyelerin sorunlarının çözümü peşinde koşmaya zaman bulamamaları. Hareket sahası daraltılıyor, farklı bakış açıları çalışmalara yansımıyor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda projeler devri yönetim anlayışı hakim kılınmalıdır. İşte, “Her Yıl 10 Proje, Dört Yılda 40 Proje” hedefi buradan çıkıyor. Ticaret ve Sanayi Odaları öncelikte iktidarların arka bahçesi olmamalı. Ticaret ve Sanayi Odaları proje üreten, faydalı bir değişim getiren ve kente değer katan amaçların peşinden koşmalıdır. Bunun için de yapılması gereken, Siyasetçisi, Valisi, Üniversiteleri, Belediyeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Dernekler, Sendikalar ve diğer gönüllü kuruluşlarla birlikte yaşam kalitesinin yükseltilmesini ilke edinmelidir. Hedeflere ulaşılmasında zorluk çıkaranlar kim olursa olsun topluma açıklanmalıdır. 

Geçen hafta MTSO’ya gelen TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun bir sözünü çok önemsedim. Oda ve borsa başkanları konuşmalarını yaptıktan sonra Rıfat Bey şunları söyledi: “Kürsüye çıkan sürekli bana övgüler dizdi. Ya, arkadaşlar sizin hiç sorununuz yok mu? Ben buraya sorunları paylaşmaya geldim.” dedi.

Altı ay önemli bir süre. İstenirse çok iş yapılabilir. Görev ve yetki yönetim kurulunda. Bizler meclis üyeleri olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da önerilerimizi yapıp, destek vermeye devam edeceğiz. Yeter ki doğru, etkin ve sürdürülebilirliği olan projeler ortaya konulsun.   

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kendi kaynaklarından her yıl için ayıracağı 2 milyon TL bütçeyle projelerini yaşama geçirebilir. Bu projeler, meslek komiteleri tarafından hazırlanmalı ve yürütülmelidir. Mesleki eğitim, çevre, turizm, sağlık, kültür, spor, yerel yönetimler, tarım, ticaret, sanayi ve lojistik gibi çok değişik konularda proje düzenlenebilir. Her yıl 10 proje için ayrılacak 2 milyon bütçe ilk bakışta yetersiz gibi gözükebilir ancak bulacağınız çözüm ortaklarıyla en az iki katına kadar da çıkartılabilir.  

Ticaret ve Sanayi Odaları üyelerinin çıkarları doğrultusunda hareket ederken, siyasetin kurumları kuşatmış olması ve siyasal kurumların toplumda gücün kimin elinde olduğu sınırlandırmasının eşit olmaması durumuna itiraz edebilmelidir. Çünkü,  tüm ekonomik kurumların yaratıcısı toplumdur.  

MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’un aday olmayacağını açıklaması bazı oy dengelerinin değişmesine neden olacaktır. Arzumuz, mesleğinde başarılı, reel sektörün sorunlarını objektif bir şekilde ortaya koyacak ve çözüm yolları üretebilecek bir meclis grubu ile yönetim kurulunun göreve gelmesidir. Ülkelerin ekonomik başarılarının kurumlara, ekonominin işleyişini belirleyen kurallara ve bireyleri motive eden teşviklere göre farklılıklar gösterdiği unutulmamalıdır.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı, değil Türkiye’nin, Avrupa’nın yıldızı meslek kuruluşu konumuna kavuşturmak bizlerin elinde. Yeter ki, birlik ve beraberliğimizi bozmayalım.