< < < Geri Dön  |  Yazı Tarihi : 01.03.2011 02:57:33 | Okunma : 2249


CHP’NİN YENİ PARTİ MECLİSİNDE KILIÇDAROĞLU DAMGASI

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18 Aralık’ta Ankara Arena’da yapılan 15. Olağanüstü Kurultay’ında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun istediği oldu. 1977 yılından beri CHP kurultaylarına katılan birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki;  yirmi beş binden fazla partilinin izlediği bu kurultay, bugüne kadar yapılan kurultaylar içinde heyecanın ve coşkunun en yoğun olduğu bir kurultaydı. Kaldı ki; sadece parti meclisi seçiminin yapıldığı bir kurultaya partililerin bu kadar büyük ilgi göstermesi, CHP açısından ileriye dönük umutların yeşerdiğini işaret ediyordu.

      Kurultay öncesinde yapılan çarşaf liste, blok liste tartışmalarına son noktayı koyan il başkanları ile kurultay delegelerini, gösterdikleri sağduyudan dolayı yürekten kutlamak gerekir. Büyük çoğunluğu Baykal ve Sav ekibinden oluşan kurultay delegelerinin, hizipleşmeden ziyade önce CHP’nin geleceği diyerek tercihlerini yapmaları, Türkiye’nin geleceğine de büyük katkı sağlayacaktır. Şimdi gözler Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na çevrilmiş durumda. İstediği parti meclisi ve kendi seçeceği merkez yürütme kurulu üyeleri ile başarıdan başka bir alternatifi yok. Gerçeği söylemek gerekirse çok ağır bir yükün altına girmiş bulunuyor. En büyük avantajı zorlukları seviyor olması ve yılmaması. Bana göre, Kılıçdaroğlu’nun işi bundan sonra daha kolay. Çünkü, CHP’yi Baykal ve Sav’ın elinden kurtarmak, iktidarı değiştirmekten daha zor bir işti.

      Kurultay konuşmasında Türkiye’nin sorunlarına genel hatları ile değinen Kılıçdaroğlu’nun söylediği “Korkaklar hergün ölür, yürekliler ise birgün” sözü tüm düşüncelerini ifade ediyordu. Biz üçüncü yoluz diyerek, mezhep ve etnik köken üzerinden siyaset yapmayı red eden Kılıçdaroğlu, önce insan diyerek yoksulluğun kader olmadığını ve CHP iktidarında sosyal devletin tüm vatandaşlara sahip çıkacağını söyleyerek, haksızlığa uğrayan her vatandaşın itiraz etmesini, karşı koymasını ve ayağa kalmasını söylediğinde salondan büyük alkış almıştır. Başbakan’ın karşısında tesbih gibi dizilen Üniversite Rektörleri ile çağdaş eğitimin yapılamayacağını, YÖK ucubesinden Türkiye’yi kurtaracağını, üniversite harçlarının kaldırılacağını ve üniversitelerin özerk hale getirileceğini vaat eden Kılıçdaroğlu, ekonominin faizcilerin elinden alınarak, üretenlerin hakimiyetine verileceğini ifade ederek, sanayi, tarım ve hizmet üretimine verdiği önemi göstermiştir. Güneydoğu sorunu ile ilgili olarak 1989 yılında hazırlanan SHP raporunu adres gösteren Kılıçdaroğlu, Lozan Anlaşması bizim olmazsa olmaz tapu senedimizdir diyerek görüşlerini ortaya koymuştur. İşsizliğin önlenmesi için kullanılması gereken devlet bütçesinin iktidar yandaşları tarafından yağmalanmasına hepimiz dur demeliyiz ve bu soygunların hesabını sormalıyız diyen Kılıçdaroğlu, hukukun üstünlüğüne herkesin saygı göstermesini ve savcıların, hükümetin değil devletin savcısı olmasını istemiştir. 

     Şimdi sıra, Haziran/2011 seçimlerinde. Genel seçimlerdeki başarı ya da başarısızlık Kılıçdaroğlu’nun geleceğini belirleyecektir. Önünde altı aydan kısa bir süre var. Ancak, önemli bir sorun var. Sorun’un adı: “Örgütlerin örgütsüzlüğü”. Türkiye’nin birçok ilinde örgütler beklenen etkinliği gösteremiyor. Bunda, yıllardır parti içi demokrasi ve hukukun rafa kaldırılmasının büyük etkisi var. CHP ile halk arasına örülen yüksek duvarlardan örgütlerin de nasibini alması gayet doğal. Kılıçdaroğlu ile birlikte, CHP ile halkın arasına örülen duvarlar yerle bir olmaya başlayıp, CHP’nin halk ile bütünleşmesi yeni politikaların habercisi oluyor. Yeni CHP’nin, Türkiye’nin her noktasında halkçı politikalara uyum sağlayacak ve halkla bütünleşecek örgütlere gereksinimi var. Bu arada, parti meclisi seçiminde üçyüz elli delege tarafından ismi çizilen Gürsel Tekin’in üzülmesine hiç gerek yok. Bunlar siyasetin cilvesi. Bürokratik CHP’den halkçı CHP’ye dönüşüm sıkıntılı olacaktır.

     Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor, toplum değişiyor. Siyasi partiler değişime ayak uydurabildikleri sürece başarılı olabileceklerdir. Katı kurallara ve anlayışlara gerek yok. Zaman zaman, toplumun talepleri doğrultusunda esnek olmak gerekiyor.     


Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ
Devamı...

Tarih : 23.12.2023 12:15:38
YALIN ÜRETİM SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA