< < < Geri Dön  |  Yazı Tarihi : 01.03.2011 03:10:15 | Okunma : 2024


TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE SALDIRILAR YOĞUNLAŞIYOR

     Son yıllarda gerek iç ve gerekse dış düşmanlar Türkiye Cumhuriyeti  Devleti’nin zayıflatılması faaliyetlerine hız vermiş durumdalar. Bu emellerine ulaşabilmek için hazırlamış oldukları stratejik planlarının en önemli parçasını da Türk Silahlı Kuvvetlerinin imajının ve güvenilirliğinin tartışma konusu yapılmasını sağlamanın oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dünya politikalarına yön veren Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin, istikrarlı ve güçlü bir Türkiye’den her zaman rahatsızlık duyacakları bilinen bir gerçektir. Bölgemiz devletlerinden İran, İsrail ve Irak’ın da aynı düşüncelerde olduğu gözardı edilmemelidir.

     Unutulmaması gerekir ki, Cumhuriyet İlkelerine, Atatürk Devrimlerine ve vatan sevgisine sonsuz bağlılığı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, davalar açarak sindirmek olanaklı değildir. Elbette ki, Silahlı Kuvvetler mensupları içindeki darbe heveslileri, yolsuzluk yapanlar, disiplinsiz davrananlar ve irticacı faaliyetlerinde bulunanlar mutlaka temizlenmelidir. Geçen yıl 30 Ağustos törenleri için Genelkurmay Başkanlığı’nın bilbordlara astığı “GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE” sözlerini bile polemik konusu yapanlar, her iki kelimenin bir bütün olduğunu çok iyi biliyorlardı. Türkiye’yi Ordusundan ve Orduyu Türkiye’sinden ayrı görmek kötü niyetten başka birşey değildir.   

    Türkiye’nin bütünlüğünü bozmaya çalışan dış güçlerin, Türkiye içinde her zaman işbirlikçileri olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bugün nasıl ki, PKK terör örgütünü taşeron olarak kullanıyorlarsa, daha önceki dönemlerde de başka kuruluş ve örgütleri kullanıyorlardı.

     Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerin son yıllarda yoğunluğunu artırarak devam etmesini, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ciddi ciddi düşünmeli ve değerlendirmelidir. Şu soruyu kendilerine sık sık sormalıdırlar: “Hükümetimizin istikrarsız, kararsız ve günübirlik politikaları, şer cephesine cesaret mi vermektedir?” İktidarlar gelip geçicidir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır.

     Ulusal birlik ve bütünlüğümüze en fazla önem vermesi gereken kişilerden birisi Başbakan olmalıdır. Ancak, Başbakan’ın sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti otuzaltı etnik kimlikten oluşmaktadır sözlerini tekrarlaması, etnik kimlikler ayrımını çağrıştırmaktadır. Herkes hangi etnik kökenden ve mezhepten geldiğini çok iyi bilmektedir. Zaten, dünya ülkelerinin tamamı değişik etnik kökenlerin birlikteliğinden oluşmaktadır. Önemli olan vatandaşlık haklarının toplumun tüm fertleri tarafından özgürce ve hiçbir baskı altında kalmadan kullanılabilmesidir. Başbakanımızın etnik köken üzerinde bu kadar çok durması, kendisinin etnik kökeninin ne olduğu konusunda bende merak uyandırdı.    

     Son günlerde siyasal iktidar tarafından gündemde tutulmaya çalışılan diğer bir konu da “Osmanlılık” konusudur. Osmanlı İmparatorluğu’ndan, yanlışları ve doğrularıyla her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gurur duymaktadır. Osmanlı İmparatorluğu bizim şerefli tarihimizin önemli bir parçasıdır. Zaten, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İmparatorluğun enkazından mucizevi bir şekilde yaratılan bir devlet değil midir? Yeniden Osmanlılığa özenmek ve özendirmek geriye dönüşten başka birşey değildir.

     Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün, silah arkadaşları ile birlikte Cumhuriyeti kurmalarına şükretmemiz gerekirken, Cumhuriyet’i çeşitli yollarla ve yöntemlerle zayıflatmaya çalışmak, düşmanlarımızdan başka kimseye fayda getirmeyecektir. Bunları yazarken, Cumhuriyet döneminde yapılan haksızlıkların ve hataların üstü kapatılsın demiyorum. Yeter ki, aynı haksızlıklar ve hatalar tekrarlanmasın, düşünce ve ifade özgürlüğünün önü kesilmesin, çoğulcu ve katılımcı demokratik düzen tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilsin.

     Çanakkale’yi, İnönü’yü, Dumlupınar’ı, Sakarya’yı unutmadan, Çağdaş Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak zorundayız.


Tarih : 23.03.2024 13:13:36
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK NEDEN ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR
Devamı...

Tarih : 18.03.2024 17:53:27
BAŞARILI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜLTÜR MİRAS TURİZMİ
Devamı...

Tarih : 9.03.2024 12:16:00
BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ GENELLİKLE TUTKUDAN GÜÇ ALIR
Devamı...

Tarih : 2.03.2024 12:50:18
BELEDİYE HİZMETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DİJİTALLEŞME ve ŞEFFAFLIK ÖN PLANDA TUTULMALI
Devamı...

Tarih : 23.02.2024 13:06:15
LOJİSTİK FİRMALARINDA YENİ TRENDLER
Devamı...

Tarih : 17.02.2024 14:42:59
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Devamı...

Tarih : 9.02.2024 17:47:47
PAZARLAMA PLANLAMASINDA BAŞARILI KAMPANYA YOLLARI
Devamı...

Tarih : 3.02.2024 13:43:51
ÜRETİMDE VERİMSİZLİK TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU OLMAYA DEVAM EDİYOR
Devamı...

Tarih : 26.01.2024 16:58:15
YALAN TEMELLİ SİYASETİN ETKİSİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:08:27
GELECEĞİN EN İYİ İŞ ve SEKTÖRLERİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2024 16:05:38
ÜNİVERSİTELERİN BULUNDUKLARI ŞEHİRLERİN YEREL EKONOMİK KALKINMASINA KATKILARI OLMALIDIR
Devamı...

Tarih : 6.01.2024 10:56:08
ŞİİR NEDEN BU KADAR GÜÇLÜ?
Devamı...

Tarih : 29.12.2023 17:32:40
MÜZİĞİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ETKİLERİ
Devamı...

Tarih : 23.12.2023 12:15:38
YALIN ÜRETİM SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİ SAĞLAYARAK VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2024 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA